Son Haberler
LİMONİ FİYATLAR VE EKŞİYEN SURATLAR - Bizimeller 23 Gazetesi - Elazığ Haberleri

LİMONİ FİYATLAR VE EKŞİYEN SURATLAR

Yazar: Nur KARABULUT | 22.09.2025
Elimize bir bıçak alalım. Bir limonu ortadan ikiye keselim. O limonu bir şişe sade sodanın üzerine dökelim. Bir fiske de tuz atalım. Afiyet olsun.
Nasıl köşe yazısı bu demeyin. Bugün size içecek tarifi vermek için klavye başında değilim. Size limoni fiyatlardan ve ekşiyen suratlardan bahsedeceğim. Geçen hafta çalışkan bir belediye başkanı elini arkasına bağladı. Pazara çıktı. Pazarcı kardeşlerden birine “Çıkar o fiyat listesini” dedi. Heyt be, ne cesur adam. Zavallı pazarcıyı azarladı, payladı ve baş komiser Nevzat edasıyla sahne kapandı. Peki, fiyatların artmasının asıl nedeni pazarcı mı? Aranızda bu yaz kiraz yiyebilen oldu mu? Kilosu markette 2 bini bulmuş fakat bizim bugünkü başrolümüz limon arkadaşlar. Limon narenciye familyasının tanıdık yüzlerindedir. Narenciye meyveleri, doğrudan tüketilebilen veya reçel, içecek ve sos gibi dönüştürülerek ve gıdalara eklenerek işlenebilen çok yönlü bir ürün grubudur.

LİMONUN TARİHİ
Ne yazık ki, limonların tarihi hakkında kesin veya güvenilir bir bilgi bulunmamaktadır. Bitkinin ilk olarak nerede ve nasıl ortaya çıktığı ve dünyaya nasıl yayıldığı hakkında sadece çok genel bilgiler mevcuttur.
Limonun anavatanı kesin olarak bilinmemekle birlikte, Güneydoğu Asya genellikle limonu da içeren turunçgil grubunun kökeni olarak kabul edilir.
Ayrıca, MÖ 800 yılına dayanan Hindistan’dan Sanskritçe metinlerde de turunçgiller ve limonlardan bahsedilmektedir. 1175 ve 1178 yıllarına ait Çin kaynakları limonları “limung” olarak adlandırmaktadır; bu terim etimolojik ve antropolojik açıdan ilgi çekicidir.

Limon ve diğer turunçgillerin Amerika kıtasına getirilmesi, Kristof Kolomb’un (1451–1506) 1493 yılında Hispaniola Adası’na (bugünkü Haiti) yaptığı keşif gezisi sırasında gerçekleşmiştir.

Denizcilerin uzun süren yolculuklardan dolayı C vitamini eksikliğinden hastalandığı günlerdi bunlar. İskorbüt denilen bu hastalık, 15. yüzyılda denizcilerin karşılaştığı en önemli sorundu ve çok sayıda ölümün başlıca nedeniydi. Turunçgillerin bu hastalığı önleyebileceğinin keşfedilmesiyle, bu meyveler uzun deniz yolculuklarının vazgeçilmez bir parçası haline geldi ve İngiliz denizcilerin erzaklarının en önemli bölümünü oluşturdu ve “Limeys” olarak tanınmaya başladı limon.
Aslında, birçok turunçgil meyvesi eskiden çok ekşi veya tatsız olduğu için sofralarda yenilemezdi. Bugün de durum aynıdır. Turunçgil meyvelerinin mormelat ve reçel gibi gıda amaçlı işlenmesi çok daha sonra gerçekleşmiştir. Bu, ancak bu meyveler yetiştirilmeye başlanıp daha lezzetli hale geldikten sonra mümkün olmuştur. LİMONUN FAYDALARI
Limonların şifacıların cadı olarak etiketlendiği eski çağlarda ve daha sonra Orta Çağ’da tıbbi amaçlarla kullanıldığı bilinmektedir. Çiçekleri, meyvenin etli kısmı ve suyu, bal veya şekerle kaynatılarak çeşitli şekillerde tüketilirdi. Birçok metinde belirli rahatsızlıklara iyi geldiği belirtilmektedir.
Hatta vebaya karşı etkili olduğu düşünülmüş ve son yıllarda pandeminin küresel etkisiyle birlikte talebi daha da artmıştır. Limon yaprakları, kabuğu, çiçekleri ve kökleri, anti-kanser ve anti-bakteriyel özelliklere sahip alkaloid bileşikler içerir.

Modern tıp, limon ve diğer turunçgillerin sağlık yararlarını araştırmış ve bunların iştahı açtığını, sindirime yardımcı olduğunu, mide bulantısını hafiflettiğini ve ateşi düşürdüğünü kanıtlamıştır.

Ülkemizde Ege ve Akdeniz’de neredeyse her evin bahçesinde bir limon ağacı bulunuyor. Bizler özellikle çorbalarda, yemeklerde, salatalarda, lezzeti artırmak, sindirimi kolaylaştırmak ve vücut direncimizi kazanmak için limon kullanırız. Oysa limonun binbir çeşit faydası bulunuyor.
Öncelikle kilo vermenize yardımcı olur. Limon, içeriğindeki pektin adlı çözünür lif sayesinde uzun süre tok tutarak açlık krizlerinin ve aşırı yeme isteğinin önüne geçer. Yalnızca muzun potasyum deposu bir yiyecek olduğunu düşünüyorsanız, yanılıyorsunuz. Limon da en az muz kadar potasyum içeriyor. Kalp sağlığını koruyan potasyum, sinir sistemine iyi geliyor.

Antioksidan ve C vitamini deposu olan limon, serbest radikallerle savaşarak kansere karşı bağışıklık sistemini güçlendirir. Bağışıklık sistemini güçlendirici etkisiyle hastalıklara savaş açan limon, boğaz ağrılarına da iyi geliyor. Limon suyu, viral enfeksiyonlarda ilaç yerine kullanılabilecek doğal bir içecek olarak tüketilebilir. RAKAMLARLA LİMON ÜRETİMİ
Turunçgiller tarımı, ülkemiz özelinde Akdeniz iklimine uygun bölgelerde yoğunlaşıyor. 2023 yılında 1,8 milyon hektar alanda 7,8 milyon ton turunçgiller üretimi yapıldı. 2024 yılında ise bir önceki yıla göre üretim yüzde 30,4 azalarak 5,5 milyon ton olarak gerçekleşti. 2025 yılında Çiftçi Kayıt Sistemi’ne (ÇKS) kayıtlı yaklaşık 1200 greyfurt üreticisi, 21 bin limon üreticisi, 24 bin portakal üreticisi ve yine 24 bin civarında da mandarin üreticisi bulunuyor.

Türler bazında değerlendirmek gerekirse limon üretimi 2022 yılında 1,3 milyon, 2023 yılında 2,3 milyon ton ve 2024 yılında 1,7 milyon ton olarak gerçekleşti. Limon üretiminin en fazla yapıldığı iller Mersin, Adana, Hatay, Muğla ve Antalya olarak ön plana çıkıyor.
Erdemli’ye doğru yol kenarlarında bu bahçeleri izleyerek ilerlersiniz. Kaldırımları kırık bu küçük ilçede “Erdemli Lavas” limonu yetiştirilir. Türkiye’de limon yetiştiriciliği için en uygun Erdemli ve Tarsus ilçeleri ile Mersin, Türkiye’de limon üretiminin merkezleri olarak öne çıkmaktadır.
Limon üretimi 100 tonu aşan illerdeki ağaç sayısı ve verim göz önüne alındığında, Mersin 6,2 milyon meyve veren ve 1,2 milyon meyve vermeyen limon ağacı ile ilk sırada yer almaktadır.

LİMON KRİZİ KAPIDA
Tarım ve Orman Bakanlığı Tarımsal Ekonomi ve Politika Geliştirme Enstitüsü verilerine göre 2023/2024 piyasa yılında Türkiye’nin limon üretimi 2 milyon 325 bin ton oldu. Bir önceki yıla göre yüzde 76’lık bu artış geçen yıl uyarılara neden olmuştu.
Rekoltenin bu kadar yüksek olması karşısında aralarında Adana, Mersin ve Hatay’daki farklı ticaret ve ziraat odaları ile çiftçi birliklerinin bulunduğu 23 sivil toplum örgütü “narenciye krizine” karşı uyarıda bulunmuştu.

Bu örgütler Kasım 2023’teki açıklamalarında yüksek rekolteye karşın maliyetlerin altında seyreden üretici satış fiyatlarının sektörü krize sürüklediğini, turunçgillerin dalında kalmaması için daha fazla ihraç edilmesi ve ihraç için verilen desteğin de ton başına 2.250 TL olması gerektiğini belirtmişti.
Şöyle özetleyeyim, dalında kalan limon üreticiye ağaç söktürdü. Yanlış duymadınız, bir limonu bir liraya satan üretici onu markette ve pazarda 150-170 TL bandında satıldığını görünce üretmekten vazgeçer hale geldi.

İstanbul Ticaret Odası’nın temmuz ayı İstanbul Ücretliler Geçinme Endeksi’nde yer alan 242 ürün arasında fiyatı en çok artan ürün de limon. Bu endekse göre limonun fiyatı temmuz ayında yüzde 53,34 oranında yükseldi. Temmuz ayında markette fiyatı en fazla artan ürün yüzde 37,8 ile yine limon oldu.
Limondaki fiyat artışını yüzde 14,3 ile yumurta, yüzde 12,8 ile elma, yüzde 5 ile kuru incir ve yüzde 3 ile mısırözü yağı takip etti. Limonda depoda uzun süre beklemeden kaynaklı fire oranları yükseldi. Arzdaki azalmayla birlikte limon fiyatları arttı. KESİM VE İHRAÇ TARİHLERİNİ BELİRLEME KOMİSYONU
Çiftçi yıllarca gözü gibi baktığı ağaçları keyfinden sökmedi. “Komisyondan tarih beklersek, piyasada limon kalmaz” diyen çiftçi ağaçlarından vazgeçmek zorunda kaldı.
Üzeri meyve dolu limon ağaçları kepçeyle kökünden söküldü. Dalında limona verilen fiyat 1 liranın altındaydı. Bu fiyat bırakın masrafları, limonu ağaçtan toplama parasını bile karşılamıyordu.

Kış mevsiminde halde kilosu 5 liraya kadar gerileyen limon, zirai don ve havaların ısınmasıyla birlikte marketlerde kilogram fiyatı 150 lirayı aştı. Yaz mevsiminde ise havaların sıcak gitmesi nedeniyle erkenci limon olgunluğuna erişti ve hasat başladı.
Fiyatlar bu kadar yüksekken ürünü erken hasat edip, piyasaya sunanlar da olmadı değil. Henüz olgunlaşmamış susuz yeşil limonları toplayıp piyasaya sürmeye başladı. Bu hem üreticiye hem de tüketiciye zarar veriyor. Bu konuda mutlaka gerekli denetimler yapılmalı.
Limon kesim tarihleri açıklanmadan limon kesimi yapılmamalı ve satışına izin verilmemelidir.
“Böylesi ancak Türkiye’de yaşanır” dedirten limondaki dramatik durum, tarımda yaşananların da bir özeti. Birçok üründe benzer durum yaşanıyor.

NELER YAPILABİLİR: ÇÖZÜM ÖNERİLERİ
Limon ağacı, burcu burcu limon kokan, yeşil körpe yapraklarının arasında beyaz ve sarı çiçekler açan bir ağaçtır. Böylesine bir güzellik ve bin bir derde deva limondan vazgeçmemeliyiz. Neler yapabiliriz ya da bu durumu en az hasarla çıkarabiliriz bir bakalım.
✓ Türkiye’de halen çok az sayıda bulunan modern kapalı limon bahçelerinin kurulması teşvik edilmelidir.
✓ Üreticiler ve işçiler, çeşit seçimi, hasat zamanı ve hasat sonrası işlemler hakkında bilgilendirilmelidir.
✓ Üreticiler, Türk limon yetiştiriciliğinde en önemli sorun olan narenciye kanseri hastalığı konusunda bilgilendirilmelidir. Ayrıca, hastalığın yaygın olduğu bölgelerde nispeten dirençli çeşitlerin seçilmesi konusunda yönlendirilmelidirler.
✓ Limonlar için markalaşma teşvik edilmelidir. Özellikle Erdemli Lamas limonuna coğrafi işaret uygulanmalıdır.
✓ Finike Kokulu Limonları. Bu uygulama için gerekli şartlar büyük bir özenle yerine getirilmelidir.
✓ Markalı limonlar, festivaller, tanıtım günleri ve kamuya açık alanlarda logoların kullanımı yerel yetkililer tarafından teşvik edilmeli ve düzenlenmelidir.
✓ Üreticiler, limon ihracatında en büyük sorun olan kalıntı sorununu ele almak için eğitilmelidir. Aksi takdirde, Türk limonlarının olumsuz imajını düzeltmek çok daha maliyetli olacaktır.
✓ Genel olarak, marka değeri olan coğrafi işaretler, AB ülkelerindeki bilinçli tüketicilere mevzuata uygun olarak tedarik edilmelidir.
✓ Tedarik noktasında ihracatçı şirketlerle daha yakın iş birliği kurulmalıdır. İhracatçılar, limon işleme ve depolama ile uğraşanlar, tüccarlar ve tabii ki üreticiler, bir zincirin halkaları olarak birbirleriyle daha yakın etkileşim içinde olmalıdır. Bu, ancak işlevsel kooperatifler aracılığıyla mümkündür.
✓ Türkiye’de yüzlerce ton limon hala sıradan depolarda saklanmakta ve bu da yıllık önemli kayıplara neden olmaktadır. Bu nedenle, yıl boyunca talep gören modern limon depolarının sayısını ve kapasitesini artırmak gerekmektedir. Sarının bin bir tonu ve yeşil renkleriyle içimizi açan ekşi ve narin bir meyvemizi konuk aldım bugün. Türkiye’nin sofralarından eksik olmayan limonumuzun kıymetini bilmek dileğiyle.
Nur KARABULUT
Ana Sayfaya Dön