Ramazan, sadece aç kalmak değil; aynı zamanda kendimizi sorgulamak, kötü alışkanlıklarımızdan arınmak ve adil bir dünya için direnişe başlamaktır.
Bugün dünyada savaşların, yoksulluğun ve adaletsizliğin temelinde, küresel sermayenin acımasız çıkarları yatmaktadır. Kapitalist sistem ekonomik büyüme ve teknolojik ilerleme vaat ederken, gerçekte eşitsizliği artırmakta, doğayı yıkıma sürüklemekte ve insanlığı derin krizlere itmektedir.
Filistin’de, Afrika’da ve dünyanın birçok bölgesinde masum insanlar, sermayenin çıkarları uğruna zulme uğruyor, yaşamları değersizleştiriliyor. Bilmeden tükettiğimiz markalar ve zararlı alışkanlıklarımızla bu adaletsiz düzene ortak oluyoruz.
Sigara, içki, uyuşturucu, kumar, sosyal medya ve zararlı sermaye bağımlılıklarımızı sorgulayalım ve bu Ramazan’dan başlayarak bilinçli, etik ve vicdanlı bir tüketim anlayışını benimseyelim. Kan ve gözyaşından beslenen sektörlere karşı tavır alarak, yerli ve milli değerlere sahip çıkalım.
Temiz, adil ve yaşanabilir bir dünya için sermayenin değil, insanlığın yanında olalım.
Bu Ramazan direnelim, değiştirelim ve insanlık için yeni bir başlangıç yapalım.